Serap Çil’den Kılıçdaroğlu’na: “Desteklerin zamanında yapılması, anlamlarını korumaları açısından önemlidir.”

Serap Çil, dünkü tartışmada adının geçmesinin ardından bir paylaşım yaparak, o dönemde kendisine destek verilmediği için eski CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na sitem etti. İşte o paylaşım:

“Sayın Kılıçdaroğlu, öncelikle bir düzeltme yapmak isterim: Beyzbol sopası değil, golf sopasıydı. Eğer beyzbol sopası olsaydı, çok daha ağır bir yaralanma yaşardım, neyse ki değildi. Bazı destekler zamanında verildiğinde anlam kazanır. Desteğinizi o dönemde sunmuş olsaydınız, büyük olasılıkla bugün bu ithamlara maruz kalmazdınız. Umarım bundan sonra şiddet mağduru her kadının size ihtiyaç duyduğu anda yanında olursunuz. Yine de teşekkür ederim.”

Konuyla ilgili ilk ve son açıklamam budur. Yaşadığım şiddetin üzerinden 13 yıl geçti. Bu süre zarfında, kim Fatih Altaylı ile kavga etse, davamı gündeme getirdi. 13 yıl önce çok genç ve bilinçsiz bir kızdım, ancak şu an her şeyin farkındayım.

Kadına yönelik şiddet, sizin kavgalarınızda bir koz olarak kullanılmamalı. Şiddetin karşısında durmak ya da karanlık tarafta sessiz kalmak arasında bir tercih yapmalısınız. Dava sürecim boyunca, koşulsuz yanımda olan çok değerli siyasetçiler, hukukçular ve gazeteciler oldu.

Ancak bir de yaşadığım şiddeti ve dava sürecimi, Fatih Altaylı’ya karşı bir koz olarak kullanarak çıkar elde etmeye çalışan insanlar oldu. Sizin kirli dünyanızın bir parçası olmadığım için isimlerinizi açıklamayacağım. Özellikle aralarında hemcinslerim olduğu için bunu söylemekten utanıyorum. Ancak aynı şiddeti onlar yaşarsa, realist değil adil davranıp, onlara gösterilen şiddetin de karşısında olacağım. Kirli hesaplaşmalarınıza dahil olmayacağım. Şiddet uygulayan kim olursa olsun, şiddet görenin yanında durduğunuz temiz bir vicdan diliyorum herkese. Sevgiler.”

Türkiye, Filistin’in haklı mücadelesine kararlılıkla destek vermeye devam edecek.

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, TBMM’de Filistin halkının haklı sesini dünyaya duyuran Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın tarihi konuşmasına tanıklık ettiklerini ifade etti.

Abbas’ın konuşmasında, “Bugün huzurunuzda, önce Filistin halkına, ardından da tüm dünyaya duyuruyorum: Filistinli liderlerle birlikte Gazze’ye gitmeye karar verdim. Vahşi saldırıların son bulması için, halkımızın yanında olmak amacıyla var gücümle çalışacağım. Gerekirse bunun bedeli hayatımız olsun. Bizim hayatımız, sevgili Gazze’nin en küçük bebeğinin canından daha değerli değildir. İki güzel sonuca inanıyoruz: ya zafer ya da şehadet… Buradan Arap dünyasına, İslam dünyasına ve tüm dünya liderlerine, ayrıca Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine sesleniyorum: Saldırıları ve işgali durdurmak için bu insani görevde birlikte olalım. Güvenlik Konseyine çağrıda bulunuyorum: Gazze’ye ulaşmamızın güvenliğini sağlayın… Allah’ın izniyle, bunu başardıktan sonra yönüm, Filistin devletinin ebedi başkenti Kudüs olacaktır” ifadelerine yer veren Altun, Abbas’ın çağrısının önemine dikkat çekti.

Altun, “Türkiye, her zaman olduğu gibi Filistin’in yanında yer alacak ve onların haklı mücadelesine kararlılıkla destek vermeye devam edecektir. Filistin tam anlamıyla özgürlüğüne kavuşana kadar mücadelemiz sürecektir” dedi.

Bakan Fidan’dan Takas Operasyonuyla İlgili Açıklamalar

Bakan Fidan, sosyal medya platformu X’te, Ankara’da Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) yürüttüğü takas operasyonuyla ilgili bir paylaşımda bulundu.

Fidan, “Bugün Ankara’da tarihi bir tutuklu takası operasyonu gerçekleştirildi. Bu operasyonda görev alan Milli İstihbarat Teşkilatı personelimizi yürekten tebrik ediyorum. Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonu doğrultusunda barışçıl diplomasinin merkezi olmaya devam edecektir.” dedi.

MİT, bugün ABD, Almanya, Polonya, Slovenya, Norveç, Rusya ve Belarus cezaevlerinde bulunan 26 kişinin karşılıklı değişimini içeren son dönemin en kapsamlı takas operasyonunu gerçekleştirdi.

Müzakere sürecini Milli İstihbarat Teşkilatının yürüttüğü bu operasyon kapsamında, ABD’den 2, Almanya, Polonya, Slovenya, Norveç ve Rusya’dan birer uçak olmak üzere toplam 7 uçakla Türkiye’ye nakledilen kişilerden 2’si çocuk 10 rehinenin Rusya’ya, 13 rehinenin Almanya’ya ve 3 rehinenin de ABD’ye nakledildiği bildirildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Biden ile bir görüşme gerçekleştirdi.

“`html

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, telefon diplomasisine devam ediyor. Son olarak ABD Başkanı Joe Biden ile bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta Doğu’daki gelişmeleri masaya yatırdı.

Erdoğan, İsrail’deki Netanyahu yönetiminin ateşkes ve barış istemediğini vurgulayarak, ABD Kongresi’ndeki olayların Türkiye ve dünya genelinde büyük hayal kırıklığı yarattığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas lideri İsmail Heniyye’ye düzenlenen suikastın ateşkes çabalarına ciddi bir darbe vurduğunu ifade etti.

ABD Başkanı Joe Biden ise, MİT’in başarılı bir rehine takası gerçekleştirdiği için teşekkürlerini sundu.

İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Görüşmede Türkiye ile ABD arasındaki ikili ilişkiler, Gazze meselesi, Türkiye’de gerçekleştirilen rehine takası, bölgesel ve küresel gelişmeler değerlendirildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Netanyahu yönetiminin ateşkes ve barış istemediğini her fırsatta gösterdiğini, ABD Temsilciler Meclisi’ndeki olayların Türkiye ve dünya genelinde derin hayal kırıklığına neden olduğunu, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye düzenlenen suikastın ateşkes çabalarına ağır bir darbe indirdiğini ve İsrail’in Gazze’deki yangını tüm bölgeye yaymak için çaba gösterdiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve ABD arasındaki ilişkilerin her alanda geliştirilmesi için Türkiye’nin elinden geleni yaptığını ve yapmaya devam edeceğini belirtti.

Görüşmede ABD Başkanı Biden, rehine takasının sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesi için gösterilen çabalar nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti.

Siirt’te 200 metrelik bir uçurumda mağaraya iplerle giren güvenlik güçleri, 4 teröristi bu şekilde etkisiz hale getirdi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, operasyonda etkisiz hale getirilen teröristlerden “Benda Amed” kod adlı Semra Ayverdi ile “Baran Hemlin” kod adlı Seyithan Sencer’in turuncu, “Sarı İbrahim” kod adlı Yakup Nişo ile “Destina Botan” kod adlı Bişenk Durmuş’un gri kategoride arandığının tespit edildiğini belirtti.

Yerlikaya, “Teröristlerin 6 güvenlik görevlisi ile 5 sivil vatandaşın şehit edildiği, 6 güvenlik görevlisi ve 11 sivil vatandaşın yaralandığı toplam 9 eyleme katıldıkları belirlendi.” ifadelerini kullandı.

Operasyona ilişkin görüntüleri paylaşan Yerlikaya, şunları kaydetti:

“Operasyonu gerçekleştiren Hava Kuvvetleri Komutanlığımızı, kahraman jandarmamızı ve güvenlik korucularımızı tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle. Son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar durmayacağız, duraksamayacağız.”

4,2 büyüklüğündeki deprem sonrası Naci Görür’den endişe verici açıklama: Konumu rahatsız edici

Dün saat 18.27’de Bingöl’ün Karlıova ilçesinde 4,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. AFAD’dan yapılan açıklamaya göre sarsıntı 11,88 kilometre derinlikte gerçekleşti.

Deprem sonrası Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya hesabından değerlendirmelerde bulundu. Görür şunları kaydetti:

“Karlıova-Serpmekaya/Bingöl’de 4,1 büyüklüğünde bir deprem oldu. Deprem küçük ama konumu rahatsız edici. Hem Kuzey Anadolu Fay Hattı’na (KAF), hem de Doğu Anadolu Fay Hattı’na (DAF) yakın. Bu bölgede her iki fay hattında da deprem bekliyoruz. Buralara yakın yerlerde olan depremler, faylardaki stres alanını değiştirebilir diye hep endişe ederiz.”

Altın yükselişe geçti! Gram fiyatı 2 bin 600 lirayı aştı, 18 Temmuz altın fiyatları…

Dün ons fiyatındaki artışa paralel olarak 2 bin 624 liraya kadar yükselen altının gram fiyatı, günü 2 bin 622 liradan kapattı.

Altının gram fiyatı, yeni güne de değer kazancıyla başlayarak 2 bin 626 lira seviyesine ulaştı. Aynı dakikalarda çeyrek altın 4 bin 312 liradan, Cumhuriyet altını ise 17 bin 181 liradan satılıyor.

Altının ons fiyatı dün 2.669 dolarla rekor kapanış yaparken, şu sıralarda önceki kapanışın yüzde 0,2 altında 2 bin 465 dolardan işlem görüyor.

Öte yandan, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın hafta sonu Pensilvanya’daki mitingde kürsüden destekçilerine hitap ettiği sırada silahlı saldırıya uğraması sonrası, başkanlık ihtimali oldukça güçlenirken, bu durumun jeopolitik riskleri ve ticaret savaşlarını yeniden gündeme getirebileceği endişesi altının ons fiyatını destekliyor.

ING Türkiye, çalışanlarına “Flexi Yaz” modeliyle uzaktan çalışma fırsatı sunuyor.

ING Türkiye, ‘Flexi Yaz’ adını verdiği çalışma modeliyle çalışanlarına yaz dönemlerinde istedikleri şehirde ve mekanda çalışma olanağı sağladı.

Bankadan yapılan açıklamaya göre ING Türkiye, ‘Flexi Yaz’ çalışma modeliyle 2020’den bu yana çalışanlarına yaz dönemlerinde uzaktan çalışma fırsatı sunuyor. ‘Flexi Yaz’ kapsamında İstanbul Genel Müdürlük, Ankara Merkez Ofis, Kahramanmaraş Operasyon ve Çağrı Merkezi çalışanları, haziran ve eylül ayları arasında 8 haftaya kadar diledikleri yerden uzaktan çalışabiliyor.

ING’nin diğer 4 esnek çalışma modeliyle çalışanlar kendilerine ve sevdiklerine daha fazla zaman ayırabiliyor. Haftam Flexi çalışma modeliyle İstanbul’daki Genel Müdürlük çalışanları tamamen hibrit çalışıyor; çalışanlar ayda sadece 6 gün ofise gelirken, geri kalan günlerde uzaktan çalışma olanağına sahip oluyor. IT ekipleri ise haftada 1 gün ofisten ve geri kalan günlerde uzaktan çalışabiliyor.

Bir diğer model olan Flexi 365 ile İstanbul Genel Müdürlük ve Kahramanmaraş Operasyon Merkezi’nde çalışan, iş kolu ve görevi uygun olan ING’liler, haftanın 5 günü uzaktan çalışabiliyor.

ING Türkiye Genel Müdürlüğü’nden şubelere kadar tüm ING Türkiye çalışanlarının yararlanabildiği Haftam 3 Gün Flexi ve Haftam 4 Gün Flexi modellerini tercih eden çalışanlar ise, üç veya dört gün çalışma seçenekleriyle kalan günlerini diledikleri gibi planlayabiliyor.

‘Şu ana kadar birçok çalışanımız bu uygulamadan faydalandı’

Açıklamada görüşlerine yer verilen ING Türkiye İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Hale Ökmen Ataklı, İnsan ve Kültür stratejilerinde ‘Önce kendin olursun, sonra ING’li’ yaklaşımını merkeze aldıklarını belirtti.

Ökmen, çalışanlara önce kendileri olabilecekleri bir çalışma ortamı sunmayı hedeflediklerini ifade ederek, şu ifadeleri kullandı:

‘Bunu yaparken de DNA’mızda yer alan esneklik ve çeviklik yeteneğimizden yararlanarak yenilikçi uygulamalar geliştiriyor, inovatif bakış açımızı insan kaynakları politikalarımıza yansıtıyoruz. Çalışan mutluluğu için esnek ve yenilikçi olmayı başarının anahtarı olarak görüyoruz. Esnek çalışma modellerimizden Flexi Yaz ise oldukça beğenilen bir uygulamamız, şu ana kadar birçok çalışanımız bu uygulamadan faydalandı. Ayrıca, esnekliği İK uygulamalarımıza bütüncül olarak yansıtıyoruz, bu kapsamda Flexi İzin, Flexi Kariyer gibi uygulamalarımızla da sektörde fark yaratıyoruz.’

2018’den bu yana Meksika’ya 1,74 milyon göçmen sığındı.

INM, Meksika topraklarına göçmen olarak giren yabancılara ilişkin bir rapor yayımladı. Raporda, Obrador’un iktidar dönemi boyunca 1 milyon 742 bin 365 yabancının Meksika’ya sığındığı belirtildi.

Bu kişilere ülkede yasal olarak kalabilmeleri için belge verildiği aktarılan raporda, 510 binden fazlasına “insani kaygılar” nedeniyle sığınma hakkı tanındığı kaydedildi.

Raporda, Kovid-19 salgını ve ABD’nin göçmenlik politikalarının Meksika’ya yapılan başvuruları artırdığı ifade edildi.

Kovid-19 salgını sırasında, dönemin ABD Başkanı Donald Trump tarafından göçmenlere karşı alınan tedbirler kapsamında yüz binlerce göçmen Meksika’ya geri gönderilmişti.

Washington’un bu baskısı, ABD’nin sınır dışı ettiği göçmenler için Meksika’yı “alıcı” bir ülke haline getirdi.

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında bir gazeteci daha hayatını kaybetti.

Gazze’deki hükümetin medya ofisinden yapılan açıklamada, “Savt El-Aksa Radyosu Program Müdürü ve meslektaşımız Gazeteci Muhammed Abdullah Mişmiş, şehit oldu” denildi.

Gazze Şeridi’ne yönelik süregelen saldırıların başından bu yana hayatını kaybeden gazetecilerin sayısının 160’a ulaştığı belirtilen açıklamada, Mişmiş’in hangi saldırıda öldüğüne dair bilgi verilmedi.

Medya ofisinden daha önce yapılan açıklamada ise, İsrail’in Gazze’deki gazetecileri “Filistin’in sesini susturmak, gerçekleri gizlemek ve haber ile bilgilerin bölgesel ve uluslararası kamuoyuna ulaşmasını engellemek amacıyla kasıtlı olarak öldürdüğü” ifade edilmişti.